İki Yüzyılın Karanlık Dini: Scientology

20. yüzyılın son yarısında ortaya çıkan ve hızla büyüyen Scientology Kilisesinin bugün 10 milyonu aşkın üyesi var. Dünya bu dinin yükselişini korkulu gözlerle izliyor. Çünkü Scientology inanç ve tarikat davranışları bakımından diğer bütün dinlerden farklılık gösteriyor. Din karanlık faliyetler, yeraltı örgütlenmeleri,eleştirilere karşı yapılan tacizler ve şantajlarla nam salmaya devam ediyor. Bunun yanında yakından tanıdığımız bazı ünlü isimlerin de Scientology Kilisesinde faaliyet gösterdiği biliniyor. Peki Scientology nasıl ortaya çıktı, kim kurdu, hangi ülkelerde faaliyet gösteriyor?

İnancın peygamber olarak kabul ettiği L. Ron H dilde eseri bulunan yazar olarak Guiness Rekorlar Kitabına girer. 250 milyonun üzerinde kitabı satılırubbard ABD donanmasında görevli bir subaydır. II.Dünya savaşından sonra intihar eğilimleri dolayısıyla ordudan atılır. Hubbard üniversite eğitimine George Washington Üniversitesi İnşşat Mühendisliği bölümünde başlamış fakat iki sene sonra notlarının düşük olması sebebiyle okuldan atılmıştır. Fakat bu dönemde üniversite gazetesinde bazı yazılar kaleme almıştır. Ordudan atıldıkttan sonra tekrar yazmaya karar verir ve bilim kurgu romanlarına yönelir. Hubbard işinde o kadar iyidir ki en çok. Yine Hubbard 1084 basılı eserle başka bir dalda rekor kırar.

Dinin ortaya çıkışı ise Hubbard'ın önceleri kişisel gelişim temelinde oluşturduğu Dianetik adlı tekniğin sonraları din olarak kabul görmesi şeklindedir. Hubbard hiçbir bilimsel temele sahip olmadan bir çok konuda yeni öneriler geliştirmiştir: eğitim,madde bağımlılığı,suçlu islahı gibi konular bu tekniklerin temelini oluşturur.

İnanç sistemi de dinin ortaya çıkışı kadar ilginçtir. Aslında dünya Scientologynin  inanç sistemini 2000li yıllara bilmemekteydi. o yıllarda tarikatan sızan bilgi bugün Scientologyistlerin neye inandıklarını bilmemize olanak sağlıyor.

Bundan 175 milyon yıl once Xenu adındanki galaktik konfederasyon lordunun nüfus sorununa çözüm üretebilmek için 13 milyar canlıyı bir uzay aracına bindirerek dünyamıza göndermiş ve Hawaii yakınlarındaki yanardağa atmıştır. Bunun üzerine Thetan adı verilen ruhlar insan bedenlerine girmeye başlamış ve insane acı vermiştir. Bugün insan ruhunu kirleten,insana acı veren şey ise bu Thetanlardır.

Scientology insan ruhunun Thetanlardan arındırılmasının ancak Kiliseye bağlanarak dört mertebeden en yüksek mertebeye ulaşmakla mümkün olduğunu savunurlar. Ve bunun için teknikler geliştirirler. Elektrometre adı verdikleri cihazla insan ruhundaki Thetanı tespit edip ondan arındırdıkları da iddialar arasındadır. Bunun yanında Kilise Psikoloji bilimini gereksiz görmekte ve ruhsal hastalıklarının çözümünün Scientologyist tekniklerde yattığını varsaymaktadır. Dördüncü mertebeye ulaşan kişiler tanrısal güçlere eriştiği söylenmektedir. Ünlü film yıldızı Tom Cruise ve John Travoltanın bu mertebede olduğu bilinmektedir.

Elvis Presley ve kızı Lisa Maria Presleyi ve  İsaac Hayesin de kiliseden olduğu bilinmektedir. Tom Cruise bir çok kilise açılışında boy gösterip konuşmalar yapmıştır. Kilise Dianetikin içindeki kurallar çerçevesinde yasalarını belirlemekte ve kilise içinde ceza sistemi uygulanmaktadır. Cezalar arasında mahzene kitleme,gemi güvertesinden atma ve yakma vardır.

Kilise bir çok ülkede ayrı bir din olarak tanınmış fakat bazı ülkelerde faaliyetleri kısıtlanmış-yasaklanmıştır. Kilise içinde baş döndürücü boyutlara varan para trafiği ve istihbaratın sürekli olarak varolduğu söylenir. Bu yüzden Kiliseye bir ticari oluşum oldukları suçlamaları sürekli olarak yöneltilir. Hubbardın öldükten sonra elinde bulundurduğu mal varlığının açıklaması da şüpheleri güçlendirmektedir. Kilise zengin ajan ve istihbarat ağı sayesinde bir çok kişinin kişisel verilerini ele geçirip tehdit ve şantaj yapmaktadır.

Bugün kilisenin bulunduğu konum gerçek anlamda ürperticidir zira elinde büyük bir insan ve mali potansiyeli barındırmaktadır. Bu da bir çok hükümeti ürpertmektedir. Kiliseden kaçmayı başarıp Türkiyeye sığınan İhsan Göktaş ise Kiliseyi girilmesi kolay çıkması imkansız bir yapı olarak tanımlamıştır. Kilisenin bugün ABD,Fransa,Kanada,Almanya, Yunanistan gibi bir çok ülkede merkezi bulunmaktadır. Ülkemizde henüz resmi kayıtlara geçmiş bir Kiliseleri olmamasına ragmen irtibat büroları olduğu tahmin edilmektedir