Yazarlara Öğüt İçeren Bir Deneme


 Yazarken kitapları bir yana bırakır, aklımdan çıkarırım; kendi gidişimi aksatırlar diye. Gerçekten de iyi yazarlar üstüme fena abanır, yüreksiz ederler beni. Hani bir ressam varmış, kötü horoz resimleri yapar ve uşaklarına, dükkâna hiç canlı horoz sokmamalarını sıkı sıkı tembih edermiş, ben de öyle. Hatta çalgıcı Antigenides’in bulduğu çare benim daha
işime gelirdi: Bir şey çalacağı zaman, kendinden önce ve sonra halka doyasıya kötü şarkılar dinletirmiş. Böyle derim de Plutarkhos’tan kolay kolay ayrılamam. O kadar dünyayı içi
ne almış ki bu adam, ne yapsanız, hangi olmayacak konuyu ele alsanız bir taraftan gelir işinize karışır ve size türlü zenginlikler, güzelliklerle dolu cömert bir el uzatır. Kendini hegelene bu kadar kolayca yağma ettirmesi bayağı gücüme gidiyor. Şöyle biraz tuttunuz mu, kolu kanadı elinizde kalıyor.


 Ben gönlümce yazabilmek için evime çekiliyorum. Kimsenin bana el uzatamayacağı, söz edemeyeceği yabancı bir memlekette oturuyorum. Öyle bir yer ki tanıdığım hiç kimse okuduğu duanın Latincesini bilmez, hele Fransızcasını hiç anlamaz. Başka yerde yazsam daha iyi yazardım, ama yazdığım şey daha az benim olurdu. Oysa ki benim yazımda  aradığım tam anlamıyla kendimin olmasıdır. Ben yazarken rastgele gittiğim için bol bol hatalara düşerim. Bunları peka
lâ düzeltebilirdim. Ama o zaman, benim âdetim, malım olmuş kusurları düzeltmekle kendi kendimi yanlış tanıtmış olurdum. Bana dediler mi, yahut ben kendi kendime dedim mi ki: “Sen kaba kaba benzetmeler yapıyorsun; bu kelime Gaskonya kokuyor; bu sözün tehlikeli (Ben Fransız sokaklarında söylenen hiçbir sözden kaçmam; gramer adına kullanılan dile çatanlar benimle alay ederler); bak şu cahilce söze;
akla aykırı laf ediyorsun; fazla ileri gidiyorsun; sen boyuna kendinle oynuyorsun; sahiden söylediğini de herkes yalancıktan sanacak,” Doğru” , derim; “ ama ben dikkatsizlikten gelen hatalarımı düzeltsem bile, bende adet haline gelmiş olanları düzeltmem. Ben hep böyle konuşmuyor muyum? Her yerde böyle çiy çiy göstermiyor muyum kendimi? Mesele yok. Yazarken aradığım da bu zaten. Herkes kitabımda beni, bende kitabımı görsün.



-Montaigne-

Yorumlar